Gelişim Aksaklıklarını Zamanında Fark Edin

Çocuğunuzun Okula ve Öğrenmeye Hazır Olması için “Zor Anlaşılan Farklıklar”ın Saptanması: 0-5 yaş Çocukların Ebeveynleri için Gelişim Kontrol Listeleri.

“Çok Zeki ama Okulda Zorlanıyor!”: Küçük gelişimsel aksaklıkları zamanında engelleyerek bu cümleyi kuran birçok ebeveynden biri siz olmayabilirsiniz.

İdeal gelişim için ana nörolojik temellere sahip olan çocuklarda “Zor Anlaşılan Farklılık (ZAF)lar” görülmez. ZAF’lar küçük gelişimsel aksaklıklardır ve tıbbi müdahale veya gelişimsel değerlendirme gerektirecek boyutlarda olmayabilirler, fakat çocuğun okul çağı geldiğinde davranış ve öğrenme zorluklarına yol açabilirler.

Herkes, çocukları okula başladığında onların sorunsuz bir şekilde öğrenmeye başlamasını bekler ve bu gerçekleşmezse de öğretmenleri ve okulu suçlama eğilimi oluşur. Fakat günümüz şartlarında birçok çocuk, öğrenmek için gereken becerileri tam gelişmemiş olarak okula başlıyor ve bu yüzden zorlanıyorlar. Bu sebeple ZAF’ların okul çağından önce saptanarak uygun önlemlerin alınması ve gelişimin tamamlanması şarttır.

ZAF’lar tıbbi ve pedagojik desteğe varacak boyutlarda olmayabilir fakat çocuğunuzun okulda zaman zaman zorlanan bir öğrenci mi yoksa akademik başarılarının tadını çıkartan bir öğrenci mi olacağını belirleyebilir. Bu yüzden “büyüyünce geçer” umuduyla beklemektense, ZAF’ların varlığını kabullenerek, bu minik aksaklıkları çocuğunuz okul çağına gelip de, sonuçları öğrenmesini etkilemeden önce düzeltmek gerekir.

Çok büyük bir olasılıkla, ZAF’ları olan çocuklar çok zeki çocuklardır... sadece bu aksaklıklar onların geri kalmasına sebep olur ve onları engeller.

ZAF1
ZAF’lara Ne Sebep Olur?
ZAF’lar birçok sebepten ileri gelebilir ve bazı deneyimler çocukta ZAF’ların oluşma riskini artırabilir. Örneğin; erken doğum, zor doğum, stresli ortam, erken duyusal-motor gelişim fırsatlarının eksikliği, kronik hastalıklar...gibi. Bunlardan birçoğu ebeveynin kontrolu dışında oluşabilir ve ebeveynler bebekleri için en iyisini yapmak için uğraşsa da bu gelişim aksaklıkları yaşanabilir. Bazen açıklanamayan sebeplerden de ZAF’lar ortaya çıkabilir.
İyi haber ise KindyROO merkezlerinde bu konuda bilgili eğitmenler çocuklarınızdaki farklılıkları saptayarak uygun düzeltici aktiviteler önerir veya gerektiğinde sizi profesyonel yardım almaya yönlendirebilirler.

ZAF’lar Nasıl Anlaşılır?
Geçmişte, çocuk okula başlayana kadar minik gelişim aksaklıkları ile ilgilenilmiyor, ancak çocuk okulda zorlandığında sorunlar fark ediliyordu. Ama artık daha bilinçliyiz ve çok geç olmadan nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve bunlar ile ilgili neler yapmamız gerektiğini artık biliyoruz.


Bebeklerde ZAF’lar

• 6-12 hafta arasında genel hareketlerinin beklenenden daha zayıf veya güçlü olması. Bu, kas tonlamasının olması gerekenden daha az veya çok olduğunun göstergesi olabilir.
• Başını kaldırmasının ve kolları ile kendisini kaldırabilmesinin gecikmeli olması.
• Karın üstü zamanı sevmemesi.
• Poposu üzerinde ilerlemesi, ayı yürüyüşü yapması, sürünüp emeklemek yerine yuvarlanması, eller ve dizler üzerinde çapraz hareketlerle emeklemek yerine farklı bir teknikle emeklemesi.
• Sürekli mutsuz olması.
• Beslenirken zorlanması.
• Tekrarlayan kulak enfeksiyonlarının olması.
• Agulamaması.


1 – 2,5 yaş arası ZAF’lar

• Sıkça ağlaması, huzursuz olması.
• Dengeli yürümekte gecikmesi, 18 aylıkken koşamaması.
• Güçlü bir tutuşunun olmaması; elleriyle tutunup asıldığında ağırlığını kaldıramaması.
• Dönmeyi sevmemesi.
• Hiperaktif olması.
• Duyusal hassasiyet göstermesi; masajı, gürültüyü, parlak ışıkları, pütürlü yiyecekleri sevmemesi.
• Dengesinin, kas tonlamasının ve koordinasyonun iyi olmaması.
• 27 aylık olduğunda çift ayak yerden yükselecek şekilde zıplayamaması.
• Anormal davranışlar göstermesi (bu yaş aralığında bazı “kriz”ler normal olsa da sürekli olmamalı!).


2,5 – 3,5 yaş arası ZAF’lar

• 3 yaşına geldiğinde 3 tekerlekli bisiklet sürememesi.
• Aktivitelerde orta çizgiyi geçememesi.
• Tek ayak üstünde duramaması.
• Konuşma gelişiminin yavaş olması – söylediklerinin anlaşılamaması.
• Yönergeleri almakta zorlanması.
• Zayıf kas tonlaması ve koordinasyonu olması.
• Kol ve bacaklarını ritmik olarak oynatmakta zorlanması.
• Yaşıtlarından daha yavaş olması.
• Hala güvenlik için ebeveyne tutunması.


3,5 – 4,5 yaş arası ZAF’lar

• Motor becerilerinin gecikmiş olması – çapraz hareketlerin oluşmamış olması; seke seke gidememesi, duran topa vuramaması, vb.
• Çizimlerinin olgunlaşmamış olması; temsili olmaması.
• Sağ/Sol tercihini yapmamış olması.
• Çapraz hareketlerle üst paralel merdivende ilerleyememesi.
• El ve ayakları ve gözleri ile orta çizgiyi geçememesi.
• Parmak farkındalığının zayıf olması – bu yaşta çocukların işaret parmağı ve baş parmağını, genellikle serçe parmağını biliyor olması gerekir.


4,5 – 5,5 yaş arası ZAF’lar

• Hareket becerisi ve konsantrasyon konularında gelişimsel gecikme olması.
• Hiperaktivite – huzursuz davranışlar olması.
• Orta hatta el değiştirmesi.
• Sağını solunu bilmemesi.
• At gibi tek ayak önde veya çapraz hareketler ile sekememesi.
• Baş, vücut, bacaklar, kollar ve yüz hatları olan insan çizememesi.
• Gözle takip ve diğer göz sorunlarının olması.
• Duyma/konuşma zorluklarının olması.

Eğer yukardaki konuların herhangi birisi ile ilgili endişeleriniz varsa, bir KindyROO eğitmenine veya bir çocuk sağlığı profesyoneline danışın. Endişelerinizin danıştığınız kişilerce ciddiye alınması gerekir. Eğer fazla endişelendiğiniz söylenerek geçiştiriliyorsanız, ikinci bir görüş alınız. Siz, çocuğunuz için en önemli kişisiniz çünkü onunla herkesten daha fazla vakit geçiriyorsunuz. Eğer bir endişeniz varsa büyük ihtimalle doğrudur ve önemlidir.

KindyROO’da sizlere bu ZAF’ların yaşanmaması için veya oluşanların üstesinden gelebilmeniz için evde de uygulanabilecek birçok sistematik ve sıralı aktiviteler yaptırıyoruz. Endişelerinize ne kadar çabuk ilgi gösterilirse, sorunlar o kadar erken önlenebilir. Bu çok önemli bir konudur çünkü insan beyni ne kadar genç ise müdahalelere o kadar hızlı cevap verir. Çocuğun yaşı ilerledikçe değişimin gerçekleşmesi daha fazla zaman alır.

Yukarda bahsettiğimiz ZAF’ların bazılarını çocuğunuzda fark ettiyseniz endişelenmeyin, hepsinin bir çözümü var. Destek verebilmek için sizleri KindyROO merkezlerine bekliyoruz. Deneme seansı randevusu için tıklayınız.

1 Yaş Bile Geç!

Araştırmalar kanıtlamıştır ki bir çocuğun gelişimini desteklemenin en iyi zamanı doğumdan okul çağına kadar olan süredir. Çocukların büyümesi ve gelişmesini doğumdan itibaren destekleyebilmek için her yaşta yapılması gereken farklı aktiviteler hakkında ebeveynlerin farkındalığının olması çok önemlidir. KindyROO, eğlenme ve öğrenmeyi birleştirerek, ebeveynli oyun grubu formatında, fakat çok daha kapsamlı ve bilimsel temeller ile bunu başarmanızı sağlar.

Tüm araştırmalar ve çalışmaların kanıtladığı tek bir gerçek var ise o da bir çocuğun ilk öğretmenlerinin anne-babaları olduğudur. KindyROO da ailelere bu konuda en iyi desteği vermek üzere 1982’den beri çalışıyor! Çünkü, bir çocuğun hazır olmadan okula başlayıp hayatta başarısız olma riskini göze almamalıyız. Onların iyi öğrenmeleri için ihtiyaç duyacakları tüm becerileri edinmelerini sağlamalıyız. Bu yapılabilir ve hatta yapılmalıdır.

Bilimsel araştırmalara göre, çocuğun beyni en hızlı şekilde hayatının ilk yıllarında gelişmektedir. Bu dönem hakkında yapılan çalışmaların kısıtlı olmasından dolayı, yakın zamana kadar fazla bilgi sahibi değildik. Son dönemde, bebeklerde duyusal uyarılmanın önemi, uyarılma eksikliğinin gelişimi engelleyebileceği, çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişiminin bebeklikten desteklenmeye başlanması gerektiği gibi konular hakkında birçok araştırma sonucu ortaya konmuştur.

0-6 yaş arası dönemde her yaş grubunda nelerin önemli olduğu ve KindyROO’nun gelişimi nasıl desteklediği ile ilgili kısa bilgileri aşağıda bulabilirsiniz.

0-1 Yaş Bebeklik Dönemi:

Bebek bakmak; banyo, besleme gibi özbakım işlerinin yoğunluğundan dolayı büyük bir meşguliyettir. İnsan, en az gelişmiş olarak doğan canlılardandır. Bu sebeple, ilk 1 yılı evde geçirme ve çocuğun biraz daha “toparlandıktan” sonra fiziksel ve zihinsel gelişimine odaklanma gibi bazı yanlış yaklaşımlar bulunmaktadır. Oysa ki beyin hücreleri arasındaki bağlantıların %80’i 0-1 yaş arasında oluşur. Bu dönemi doğru değerlendirmek, çocuğunuzun sonraki gelişimi için ona ve size büyük bir avantaj sağlar. Erken çocukluk döneminde oluşan eksiklikler 0-5 yaş arası beyin gelişiminin en hızlı gerçekleştiği dönemde tamamlanabilir; doğru sıralamayla olduğu takdirde. Fakat neden en iyi sonucu verecek şekilde 0-1 yaş arasını değerlendirmeyelim?

KindyROO’da, bebeğinizle birebir kaliteli zaman geçirerek, çocuğunuzun kendisi ve etrafındaki dünya hakkında birçok kazanım sağlamasını desteklersiniz. Program, keyifli bir oyun grubu görünümünde olup eğlence ve sosyalleşme boyutu ile size ve bebeğinize büyük keyif verir. Bu esnada, yılların bilimsel birikimi ile hazırlanmış programı hayatınıza entegre edip uygulayarak çocuğunuza en doğru temeli vermiş olursunuz.

1-2 Yaş Dönemi:

Çocukların yeni yürümeye başladığı bu dönem, bu önemli beceriyi pekiştirme çabasının yanı sıra ideal öğrenme ve gelişim için beynin iki yarım küresinin bir arada çalışmaya başladığı önemli aşamayı kapsayan dönemdir.

Bu aşama doğru gerçekleşmezse vücudun iki tarafı rollerini tam belirleyemediğinden, çocuklar çeşitli öğrenme zorlukları yaşarlar. Örneğin; harfleri ters yazma, gözlerini bir sayfa boyunca hareket ettirememe, göz yorgunluğu, ve normal okuma-yazmayı başaramama gibi... KindyROO aktiviteleri bilateral becerileri güçlendirerek duyusal mesaj entegrasyonu ile lateral aşamaya yumuşak bir geçiş yaptırabilmek üzerine tasarlanmıştır.

2-3 Yaş Dönemi:

Okulda öğrenmeye hazırlık için yapılabilecek en akılcı ve en ekonomik yatırım, aileleri çocuklarının ideal gelişimini destekleyecek pratik ve yaşa uyumlu bilgilerle donatmaktır. 2 yaş, bu önemli dönemin orta noktasıdır.

2 yaş dönemi davranışlarda, konuşma becerilerinde ve ince motor becerilerinde önemli değişikliklerin olduğu bir yaştır. Çizilen resimler ve kalem tutuş bu yılın sonunda olgunlaşır. Konuşma becerileri de geliştikçe artık miniğiniz bir çocuk olur ve tuvalet eğitimi de artık bu yılın sonlarına doğru tamamlanmış olur.  Hayal gücü de çok gelişir; insan ve hayvan taklitleri başlar!

Bu dönemdeki gelişmeler ile ilgili ebeveynlerin bilgi sahibi olması çok önemlidir ve bu büyüme atağının olduğu dönemden en yüksek faydayı sağlamak için, evde çocuklarına en iyi şekilde nasıl destek olabileceklerini bilmelidirler.

3-4 Yaş Dönemi:

Yetişkinler bazen 3 yaşındaki çocuklarına KindyROO’nun ne katacağını merak ederler. Bu, çok önemli bir yıldır, çünkü çocuklar bu yaşta, anaokulu ve sonrasında ilkokul için gereken tüm gelişimsel becerileri tamamlarlar. Yani çocuğunuz anaokuluna gidiyorsa bile KindyROO’ya devam etmek iyi bir fikirdir.

Çoğu çocuk, bu yaşı önceki yıllarda biriktirdiklerini birleştirerek harmanlamak için kullanır ve bu sayede öğrenme merdivenlerini tırmanırlar. KindyROO eğitmenleri, hangi çocukların bundan sonraki öğrenme becerileri açısından risk grubunda olduğunu veya okul başarısızlığı yaşayabileceğini fark edebilirler.

Ebeveynler, sağlık açısından çocuklarının sadece iyi değil, mükemmel şekilde büyümesini sağlamak için çabalarlar. Aynı şekilde, akademik olarak da mümkün olan en başarılı şekilde yetişmeleri için çocuklarına tüm fırsatları sunmak isterler. Çocukların geleceklerini, büyük ölçüde okul öncesi dönemdeki gelişim seviyeleri belirler. İşte bu noktada ebeveynlere en iyi desteği KindyROO sağlar.

4-6 Yaş Dönemi:

Çocuklar farklı hızlarda olgunlaşırlar. Bazıları okula 4,5 yaşında hazırdır, bazıları ise 6 yaşına kadar hazır olmayabilir. Bu, yaş veya zekâ ile ilgili bir konu değildir, bu nörolojik olgunluk ile ilişkilidir.

Bir çocuğun yaşıtlarıyla aynı seviyede olmaması, anaokulu döneminde bile olsa zayıf özgüven ile ilgili sorunları tetkileyebilir.

KindyROO okula Oyun grubu degil cok daha fazlasihazırlık seansları, anaokulu öğrencileri için tasarlanmıştır ve çocukların içsel vücut farkındalıklarının gelişmiş olmasını sağlar. Bu sadece fiziksel aktiviteler için değil, okuma ve yazma için kullanılacak ince motor becerileri için de gereklidir.

Bu yaşlar eğlence yaşları olmalıdır, endişe değil. KindyROO’nun amacı bu yaşın heyecanından faydalanarak okul başarısının yakalanmasını sağlamaktır.

Tüm çocuklar zekidir – yeter ki biz onların başarılı olmaları için üzerimize düşeni yapalım.

Türkiye çapındaki 9 şubemizi incelemek için: www.kindyroo.net/subeler

Deneme seansı başvurusu yapmak için: www.kindyroo.net/deneme

Çocuk Gelişimi İçin En Önemli Dönem: 0-1 Yaş

Çocuk gelişimi için, hayatın ilk yılı çok önemlidir. Başka hiçbir canlının, hayatın ilk yılında bu kadar çok şey  öğrenmesi gerekmemektedir, ayrıca yetişkin formuna kıyasla bu denli savunmasız bir durumda doğmamaktadır. Yeni doğmuş bir bebek, kendisine dair hiçbir şey bilmez  ve  yaşamını  devam  ettirebilmesi  için tamamen çevresine ve reflekslerine bağımlıdır.

Bilimsel araştırmalara göre, çocuğun beyni  en hızlı şekilde hayatının ilk yıllarında gelişmektedir. Yakın zamana kadar bu dönem hakkında yapılan çalışmaların kısıtlı olmasından dolayı fazla bilgi sahibi değildik. Son dönemde, bebeklerde duyusal uyarılmanın önemi, uyarılma eksikliğinin gelişimi engelleyebileceği, çocuğun zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişiminin bebeklikten desteklenmeye başlanması gerektiği, vb. hakkında birçok araştırma sonucu ortaya konmuştur.

Çocuk bakmak, banyo, besleme gibi özbakım işlerinin yoğunluğundan dolayı büyük bir meşguliyettir. Bu sebepten, yeni anne-baba olmuş olan ve birçok işle uğraşması gereken ailelerin bebeklerini en iyi şekilde geliştirebilmek için desteğe ihtiyaçları olur. Çünkü bebek gelişimi üzerine pratik kaynakların bulunması zordur. Bu sebepten birçok ebeveyn, gelişimsel olarak bebeklerini desteklemek için kendi annelerinden öğrendikleriyle, veya internet üzerinden edinilen teorik bilgiler ile sınırlanabilmektedir.

9939525_sKindyROO’nun 0-1 yaş programı olan BabyROO bu amaca hizmet eder. BabyROO'da, çocuğunuzla birebir kaliteli zaman geçirerek, çocuğunuzun kendisi ve etrafındaki dünya hakkında birçok kazanım sağlamasını desteklersiniz.

Bu sayede “bilgisayara benzeyen”  beynine daha sonraki hayatında lazım olacak temel bilgileri depolamasını sağlayacak faaliyetleri yaptırır ve öğrenirsiniz.

BabyROO’daki bebek masajı, egzersizler, müzik eşliğinde dans gibi aktiviteler, beynin doğal gelişimini takip eden bir sistematikle yaptırılır ve ritim, koordinasyon, esneklik, kas tonlaması ve hareket alanlarında gelişim sağlanır.

Genel olarak KindyROO seanslarının amacı, ebeveynlerin bu faaliyetleri evde de gerçekleştirmelerini sağlamaktır. BabyROO ebeveynleri, “karın üzerinde sürünme zamanının” neden önemli olduğunu ve belli başlı faaliyetlerin çocuğun doğuştan gelen reflekslerini entegre etmesine nasıl yardımcı olduğunu öğrenirler. Ayrıca erken çocukluk döneminin kilometre taşlarını çocuklarının sağlıklı bir şekilde ve zamanlamada tamamlamasını ve böylece akademik öğrenme dahil tüm öğrenme alanlarında sağlam bir temel kazanabilmesini sağlarlar.

KindyROO’nun başka bir faydası ise sosyalleşmedir. Çocuklar, başka çocuklarla birlikte olmaya bayılır. Genellikle diğer çocuklar karşısında rahatlar, onlara uzanmaya çalışır veya gülümserler. Ebeveynler de kendileriyle aynı süreçten geçen aileler ile birlikte vakit geçirmekten keyif alırlar. KindyROO'da hem çocuklar hem de ebeveynler çok eğlenir! Günümüz şartlarında okula başlayana kadar yaşıtlarıyla vakit geçirme imkanı bulamayan birçok çocukta görülen sosyalleşme eksikliklerini KindyROO’lu çocuklar yaşamaz.

KindyROO, ebeveynlere, kritik öneme sahip olan ilk yıllarda; refleks entegrasyonu, duyusal, zihinsel ve motor gelişim hakkında son bilgi ve teknikleri sağlamak üzere kurulmuştur. Erken dönem çocuk gelişimiyle ilgili olarak sizlere seanslar sırasında öğretilen hareketlerin ve bunlar hakkında verilen bilgilerin yanı sıra ebeveyn bilgilendirme bröşürleri verilir.

ÇOCUĞUNUZUN ZİHİNSEL GELİŞİMİNDE, YÜRÜMEYE NE KADAR ERKEN BAŞLADIĞI DEĞİL, YÜRÜMEYE BAŞLAMADAN ÖNCE NE KADAR ÇOK ŞEY ÖĞRENDİĞİ ÖNEMLİDİR.

KindyROO'yu deneyip görmek isterseniz /deneme/ linkinden deneme seansı formumuzu doldurabilirsiniz.

 

Beyin Gelişimi: Gebelikten 3 Yaşa Kadar

Erken beyin gelişimi için yaşamın ilk yılları çok önemli bir dönemdir.

Yıllar süren araştırmalar gösteriyor ki bir çocuğun ilk yıllarının ömür boyu sürecek etkileri olabiliyor. İlk yıllardaki tecrübelerin beyin gelişiminin biyolojik yapısını etkilediği birçok çalışma tarafından desteklenmiştir.1 Nörobilimciler, maddi sıkıntı içinde büyüme gibi çeşitli toksik stres kaynaklarının beyin aktivitesi üzerindeki etkisini modern araştırma teknikleri sayesinde artık net bir şekilde görebiliyorlar.2

Maddi sıkıntıda büyüme, yetersiz ilgi, kötü davranışa maruz kalma gibi erken dönem toksik stresin tehlikeleri önceden biliniyor olsa da şimdi beyin tarama teknolojileri sayesinde bu sonuçları net bir şekilde görebiliyoruz. Bilim adamları, deneyimlerin gelişimi tam olarak nasıl etkilediği ile ilgili araştırmalar yapmaya devam ederken, yeni gelişmeler bu dönemde müdahale şansımızı artırıyor.3 (daha&helliip;)

Dokunmanın Gücü

Siz en ufak bir bahanede sevdiklerinize dokunmaya çalışanlardan mısınız yoksa kucaklaşmamak için selam vermekten kaçanlardan mısınız? Sizin dokuma konusunda dereceniz ne olursa olsun, bebeklerin büyüyüp gelişmesi için dokunsal uyaranlar hayatî önlem taşır ve masaj bunlardan en keyiflisidir.

Dokunma hissi ilk anne karnında 5 haftalık iken uyarılır, ilerleyen zamanlarda bu dokunma hassasiyeti avuç içleri ve ayak tabanında görülerek bütün vücudu kaplar. Embriyo büyüdükçe ilkel refleksler de oluşmaya başlar (kavrama ve moro refleksi gibi). Bu sayede bebek, dokunma hissini kendisini koruma mekanizması olarak kullandığı gibi aynı zamanda kendini güvende hissetmek, yemek yemek, rahatlamak ve ileride de gelişimi için çevresini tanımak için kullanır. (daha&helliip;)

2 – 3 Yaş Dönemi: Harika mı Berbat mı?

İki yaşındaki Jack mutsuz. Hattâ kendini yere atmış ve avazı çıktığı kadar bağırıyor! Parktaki çimenli tepecikte yukarı-aşağı koşturmaya devam edecekti – her ne kadar bunu 100 defa yapmış ve artık hava kararıyor olsa da!

Jack kastî olarak zorluk çıkartmıyor – o sadece 2 yaşında. İki yaş çocukları, bazen ebeveynlerini çıldırtacak kadar zorlayıcı olabiliyor, fakat bu sene Jack’in beyni her zamankinden daha fazla çalışıyor. O, bir taraftan motor, denge, görsel ve iletişim becerilerini pekiştirirken, diğer bir taraftan kim olduğunu ve diğer insanların onun (çoğunlukla benmerkezci olan) dünyasına nasıl oturduğunu belirlemeye çalışıyor.

İki yaşında artık çocuklarımızı artık bebek gibi görmeyiz ve buna göre beklentilerimiz de artar. Biz, farkında olmadan onlardan bizi anlamalarını ve günlük hayatımızda bizi rahat ettiren sosyal kurallara uymalarını bekleriz. Söylenilenin yapılması bu kurallardan bir tanesidir. Fakat, 2 yaşındakiler bebeklere göre daha aktif olmalarına rağmen, davranış ve duygusal tepkilerini kontrol etmekten hâlâ uzaktırlar. Beyin, bağlantıları doğru oluşturmak için çabalamaktadır ve bunu yapmak için 2 yaş deneyimlerinin rahat geçtiğinden emin olmalıyız ki, üçüncü yaşın sert sularında rahatça yüzebilsinler.

Yaşamlarının üçüncü yılında çocuklarımızın vücutlarında ve beyinlerinde neler olur?

2 yaşındaki çocuklarımız artık daha büyük görünürler; her ne kadar başları vücutlarına göre daha büyük olsa da ve karın kaslarının henüz tam gelişmemesinden dolayı şiş göbekli olsalar da... Denge becerileri gelişmektedir ve 2 yaşındaki çoğu çocuk sürekli koşar! Yeni edindikleri becerileri ne kadar tehlikeli olsa da onları uygulamayı severler; kütükler üzerinde dengede durmak, merdivenlerden yukarıya ve aşağıya doğru yürümek, çimenlik tepelerden aşağıya yuvarlanmak ve duvara dayalı bir merdivene tırmanmak gibi.

Bu yaşın ilk yarısında, vücutlarının her iki yanı da halen birlikte çalışmaktadır. Bir taraf bir şey yapmak istediğinde diğer taraf da aynı şeyi yapar. Bir bisküviyi hala iki elleriyle birlikte tutarlar. Bunun sebebi, beynin iki yarısının halen ayrı roller oynamaya hazır olmamasıdır. Üçüncü yaşın son dönemlerine doğru beyin yeteri kadar olgunlaştığı için çocuk vücudunun bir tarafını diğerinden farklı olarak kullanabilir. Bunun anlamı, çocuk 2. yaşgününün sonrasında üç tekerlekli bisikletini çift ayakla ittirerek kullansa da, 3. yaş gününde her iki ayağı farklı görevler yapacak şekilde pedallarını çevirebilir.

Beyninde neler olduğunu anlamak için, beyni ve vücudu dikey bir duvarla ikiye ayrılmış olarak düşünebiliriz. Her yarının kas ordusundan sorumlu bir generali vardır – beyinin sol yarımküresi vücudun sağ tarafını yönetir ve sağ yarımküresi sol tarafı yönetir. İki sene içerisinde her bir ordu, duvarın kendine ait olan tarafında çalışmayı iyice öğrenmiştir. 2 yaşında birlikte çalışma becerisi, doğuştan gelen sürünme, emekleme, tırmanma gibi hareketler ile veya her iki tarafın aynı şekilde hareket etmesi ile sınırlanmıştır. İki general henüz ordularının farklı şeyler yaptığı başarılı bir projeyi planlayamaz. 2. yaşın başlarında, kolları yardım olmadan çapraz yönlere hareket ettirmek imkânsızdır.

Fakat 3. yıl içerisinde, iki general arasındaki iş birliği gelişmektedir. Emirlerini birleştirirler ve birlikte çalışmanın yanı sıra her biri farklı şeyler yapabilir. Böylece bir el diğerinden farklı bir iş yapabilir; kesme, yapıştırma, yapboz gibi... Bir elin diğerinden farklı bir şey yapmasını gerektiren aktiviteleri bir düşünsenize; sıvı bir şey doldurmak, yemek yemek, kapakları açmak ve hatta giyinmek gibi.

2 yaşındakiler bu yaşta sadece farklı şeyler yapmak için her iki tarafı işbirliği içerisinde kullanmayı değil aynı zamanda bu yaşta bir kollarını, diğerinin iş sahasına geçirmeyi de öğrenirler. İki alan arasındaki duvarı hatırladınız mı? İşte bu yaşta ordular onu yıkmayı öğrenirler. Orta çizgiyi kolayca geçme becerisi 2,5 ila 3 yaş arasında ortaya çıkar. Buna laterallik (yanallık) denir.

İki yaşına geldiğinde çoğu çocuk komutla kollarını oynatabilecek vücut farkındalığına sahiptir, örneğin yapmaları istendiğinde iki kollarını aynı anda yukarıya kaldırabilirler. İlk başta her iki kollarını da aynı anda kaldıracaklardır fakat 2. yaşlarının ortasına doğru bu hareketi biri aşağıdayken diğeri yukarı olacak şekilde değişimli olarak yapabilirler. Bu aşamaya ulaşana kadar çocuklar tek ayaklarının üzerinde duramazlar ve tutunmadan merdivenden çıkmak onlar için imkânsızdır. Merdivenden aşağıya inmekse daha zordur ve lateral (iki tarafı bağımsız) olmuş olsalar da çoğu 2 yaşındaki çocuğun tırabzanlara tutunması gerekir.

2yas_kindyroo2

El gelişimi de bu yaşta atılım gösterir, eller boya kalemlerini artık olgunlaşmamış tam el ile kavraması şeklinde değil, parmakların kullanıldığı şekilde tutar, böylece kontrol artar. 2 yaşındaki çocuklar genellikle çizgiler, noktalar, benekler ve daireler çizerler fakat bu yaşın sonuna doğru temsili çizimlere de girişirler, ne çizdiklerini anlamıyor olabiliriz ama gene de çizerler!

Gelişen el kontrolü ve vücudun iki yanındaki farkların hissedilmesi sayesinde, sağ veya sol elin tercihi gerçekleşir. Bu aşamaya kadar çocuklar görevler için genellikle vücutlarının sağ tarafında sağ ellerini ve sol tarafında sol ellerini kullanırlar. Ebeveynlerin aktivitelerde (parmak boyama, asılarak sallanma vb.) her iki elin kullanıldığından emin olmaları önemlidir. Eller; bedenin, sırtın, omuzların ve kolların uzantısıdır. Eğer bu bölümler gelişmemiş olursa parmak kontrolü kazanmak çok zor olacaktır.

Artık çocuklar ellerini ve ayaklarını bağımsız olarak kullanabildikleri için, toplar popülerdir; gözler beraberce daha iyi bir hızda ve kesinlikte takip edebilirler, mesafe ve yön algısı oluşmuştur. Yakalamak, halen topun hızı sebebiyle zordur, balon gibi yavaş hareket eden cisimler daha kolaydır. Her ne kadar görsel takip gelişmiş olsa da, odaklama, sabitleme ve el-göz koordinasyonu hâlâ onlar için zorlayıcıdır ve 2 yaşın başındaki minikler, yapboz yapabilmek için şekilleri eşleştirmekte zorlanırlar.

2 yaşındayken konuşmalarını anlamak halen zor olsa da, 3. yaşa gelindiğinde ebeveynler hiç susmamalarından ve sürekli soru sormalarından şikâyetçi olurlar. Beyindeki ana konuşma merkezi yeni gelişmeye başladığı için, kekeleme pek de rastlanmadık bir şey değildir. İki yönergeyi takip etmek şimdi kolaydır. Eğer onlara “o kitabı al ve lütfen bana getir” derseniz ne söylediğinizi anlayacaklardır, fakat yapmamayı seçebilirler!

Tüm bu beyin değişimlerine rağmen 2 yaşındakiler benmerkezci olarak kalırlar, iş birliği ve paylaşıma pek yatkın değillerdir. Jack’in beyninin duygusal olarak olgunlaşması ve sizin taleplerinize her zaman düzgün tepki vermesi için bir yıl daha var. Bu süreçte yaşanan bağımlılık ve bağımsızlık arasındaki çekişme sebebiyle 2 yaş çocuğunuzun günlük hayatında inişler ve çıkışlar gerçekleşir.  Ebeveynler olarak sabırlı ve sevgi dolu olmanız, onunla keyifli zaman geçirmeniz ve çocuğunuzun yeni geliştirdiği becerilerini pekiştirmesi için sunacağınız fısatlar sayesinde, çocuğunuz ve siz bu zorlu yaşın fırtınalı dönemini daha kolayca geçirebilirsiniz.

Çocuğunuzun bu zorlu ve önemli 2-3 yaş dönemini en iyi şekilde değerlendirebilmeniz için KindyROO ailesi her zaman yanınızda! KindyROO'ya gelerek hem bu yaşın tüm gelişimlerinin eksiksiz tamamlanmasını sağlayın, hem de beraberce bu aktiviteleri yaparak ebeveyn-çocuk arasındaki "güvenli bağlanma"yı pekiştirin. Ve tüm bunları yaparken çocuğunuz 2 yaşın zorluklarıyla kolaylıkla baş ederken, hem sizinle, hem de diğer yaşıtlarıyla çok eğlensin!

1-3 Yaş Arası Çocuğunuzun Gelişim Aşamaları

KindyROO, çocuğunuzun potansiyelinin en üst seviyeye gelmesinde size destek olan, bunu yaparken de çok eğlendiren ve ebeveyn-çocuk bağını güçlendiren bir gelişim programıdır. Programımızın içeriğinde ciddi bir alt yapı yatar ve bir çocuğun ilgili yaşlarda geçmesi gereken tüm gelişim aşamalarının tamamlandığına emin olunur.

KindyROO genelinde 8 seviyede seanslar yapılır. 1-3 yaş arasında 4 seviye bulunur. Bu seviyeler çocukların gelişim durumlarına göre belirlenir ve genellikle 6 aylık yaş gruplar halinde gerçekleşir.

  • Penguen 1 - 1,5 yaş
  • Koala 1,5 - 2 yaş
  • Vombat 2 - 2,5 yaş
  • Kanguru 2,5 - 3 yaş

Bu yaş gruplarının sonunda çocukların yapabiliyor olması gereken minimum gelişim aşamaları aşağıdadır.

penguen

PENGUEN: 1 – 1,5 YAŞ

  • Tutunmadan ayakta durur.
  • Yürür – genellikle açık bir duruşla.
  • Koşmaya başlar, kollar denge için açıktır, gözler yere odaklıdır.
  • Yürütülen tekerlekli oyuncakları iki ayağını kullanarak iter.
  • Elleriyle tutunarak asılır.
  • Tırmanmaya bayılır.
  • Ayaklarından tutularak baş-aşağı durmaya bayılır.
  • Paraşüt refleksi için ellerini yere koyar.
  • «El arabası» pozisyonunda kalçadan veya üst bacaktan tutulduğunda nesnelere doğru kollarıyla ilerler.
  • İlk kelimelerini söyler.
  • Tek adımlı yönergeleri takip eder.
  • Yetişkin yardımı ile merdiven çıkar.
  • Basit resimli kitapları sever.

koala

KOALA: 1,5 – 2 YAŞ

  • Düzgün ve dengeli bir şekilde koşar.
  • Dizlerini kırarak yaylanır.
  • Zıplamaya başlar.
  • İki elle atar.
  • «El arabası»nda üst bacaktan veya dizlerden tutulduğunda ileri gider.
  • Çizgiler ve noktalar çizer.
  • Üst-yatay merdivenden asılabilir.
  • Yardımla basamakları atlayabilir.
  • Trabzana tutunarak merdiven çıkar.
  • Yetişkinlerden yardım almadan yönergeli egzersizleri yapmaya çalışır.
  • Ellerini tekerlemeye göre açıp kapatır, hareketli oyunlardan hoşlanır.
  • Halkadan top atar, yuvarlanan topu tutar.
  • Yaklaşık 20 kelime kullanır, ihtiyaçlarının karşılanması için «daha» sözcüğünü kullanır.

valabi

VALABİ: 2 – 2,5 YAŞ

  • 2 ayağının üzerinde ileri doğru zıplar.
  • Yönergeyi takiben ileri atlayabilir.
  • 2 aşamalı yönergeleri takip eder.
  • Ayakta ve bacakları yanlara açıkken bir sağ, bir sol ayağının üzerinde durarak yanlara sallanır.
  • «El arabası»nda dizden tutulduğunda ileri ve geri hareket eder.
  • Trabzana tutunarak merdiven çıkar ve iner.
  • Tırmanmaya bayılır.
  • Yardım ile üst-yatay merdivende sallanarak ilerler.
  • 50 veya daha fazla anlaşılır kelime kullanır.
  • Tekerleme ve çocuk şarkılarına katılır.
  • Yetişkin yardımı olmadan yönergeli egzersizlere katılır.
  • Hangi elini kullanacağının tercihini yapmaya başlar.

kanguru

KANGURU: 2,5 – 3 YAŞ

  • Kolayca zıplar.
  • İleri-geri zıplar veya basamaktan aşağı atlar.
  • Birkaç rengi tanır.
  • Bir ayağının üzerinde birkaç saniye durur.
  • Az destekle üst-yatay merdivende sallanarak ilerler.
  • Üç tekerlekli bisiklet kullanır.
  • 200den daha fazla kelime kullanarak konuşur.
  • 3 parmak ile (baş-işaret-orta) tercih ettiği eliyle kalem tutar.
  • Art arda 3 yönergeyi takip eder.
  • Topla oynanan oyunlara bayılır.
  • Ayakta ve bacakları adım atar gibi açıkken bir sağ, bir sol ayağının üzerinde durarak ileri-geri sallanır.
  • Puzzle parçalarının nereye koyulacağını, hareketleri görsel olarak hayal edebilir.
  • Yetişkin tarafından oynatılan oyunun basit kurallarına uyar.

Nörolojik gelişim sıralı olarak gerçekleşmelidir çünkü bir gelişim aşamasını sağlıklı bir şekilde tamamlamak için önceki aşamaların eksiksiz olarak geçilmiş olması gerekir. KindyROO programının en önemli özelliklerinden biri budur, doğal gelişim sıralamasını takip eden bir sistematik ile çalışır.

Gelin KindyROO’ya devam edin, çocuğunuzun gelişim yolculuğunda sizlere destek olalım ve onu hayata hazırlamak için beraberce sağlam bir temel sağlayalım.

Daha Akıllı ve Mutlu Bir Bebek Nasıl Yetiştirilir?

Bir bebeğin beyni, hayatın ilk 12 ayında en hızlı büyüme dönemini geçirir ve bu süreç öğrenmeye hazırlık için kritiktir. Bu konu hakkında yayınlanmış araştırma sayısı son dönemde çok artmıştır. 0-12 ayın önemi ve bu dönemdeki gelişiminin tesadüfe bırakılmaması gerekiği, artık bu araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Hayatın ilk yılı, sonraki tüm gelişim sürecini etkiler. Bir bebeğe verilecek doğru uyaranlar, onun davranışının ne kadar düzgün olacağını ve okul çağına geldiğinde okuma ve öğrenme konusunda ne kadar iyi olacağını belirler. Ek olarak, güven, koordinasyon, iletişim ve sosyal beceriler konusunda da onu geliştirir.

Avustralya menşeili 0-6 yaş uluslararası erken çocukluk dönemi programı olan KindyROO’da 0-1 yaş dönemi için “Hareketsiz Bebekler” ve “Hareketli Bebekler” grupları bulunuyor. Bu yaş gruplarına BabyROO ismi verilmiş. BabyROO’ya ebeveynler bebekleriyle katılıyor; beyin ve vücut gelişimi için bebeklerini nasıl oynatacaklarını öğrenerek miniklerinin geleceği için sağlam temeller atıyorlar ve onların daha akıllı ve mutlu bebekler olmalarını sağlıyorlar. 1 saat süren seanslara haftada 1 veya 2 kez katılma imkanı olan KindyROO/BabyROO’da seans boyunca yaptırılan aktivitelerin evde tekrar edilmesi isteniyor. Bu aktiviteler zaten çocuğa çok eğlenceli geldiği için rahatça yaptırılabiliyor, böylece çocuk keyifle oyun oynarken gelişiyor. Ebeveynler de çocuklarıyla birlikte vakit geçirerek onları en iyi şekilde büyütüyor olduklarını bilmenin mutluluğunu yaşıyorlar. 6 haftalık bebeklerle başlayan programa ne kadar erken katılınırsa sonuçlar o kadar iyi oluyor.

Yapılan araştırmalar sonucunda KindyROO programlarının uzun vadedeki faydalarının kanıtları gün geçtikçe artmaktadır. Avustralya’daki ismiyle GymbaROO olan programımız ile ilgili merkezimizin derledği makale ve videolara göz atmak isterseniz bu bağlantıyı ziyaret ediniz. http://activebabiessmartkids.com.au/articles/gymbaroo-babyroo-kids-excel/

ea1

Hayatın ilk yılı, sonraki öğrenme becerisi için neden ÇOK ÖNEMLİDİR?

Nöro-bilimsel araştırmaların sürekli olarak kanıtladığı verilere göre, öğrenme ile ilişkili olan beyin bağlantılarının önemli bir bölümü hayatın ilk yıllarında oluşmaktadır. Beyin gelişimiyle ilgili araştırmalar, çocuğun ileriki okul başarısının temelinin ilk yıllarda atıldığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu konuda yapılmış olan son dönem bazı araştırmaların Türkçe özetleri için kindyroo.net/bilimsel-arastirmalar/ bağlantısını ziyaret edebilirsiniz.

Bebeklere öğrenme fırsatları tanındığında ve beyinlerini kullanmak için gereken ortam sağlandığında, 0-1 yaş döneminde müthiş bir beyin gelişimi gerçekleşebilir. İnsan beyni kullanım ile büyür ve bu büyüme, 6 yaş itibariyle neredeyse tamamlanmış olur. Bu, 6 yaştan sonra öğrenemeyeceğimiz anlamına gelmez. Anlamı şudur; sahip olduğumuz öğrenebilme kalitesi ilk yıllarda aldığımız temele dayanır.

Beyinde oluşan nöron bağlantı sayısının artmasını sağlayabileceğimiz en önemli dönem 0-1 yaştır. İlk yıl boyunca beyin hücreleri, milyonlarca bağlantı oluşturmakla meşguldür. Bu bağlantılar 1 yaş itibariyle en yüksek sayıya ulaşır ve kullanılmazsa “budama” olarak tabir edilen bir yöntemle elenirler. Bebeklerin düzenli olarak kullandığı bağlantılar kalır.

Beyin büyürken, beyin hücreleri (nöronlar) arasında milyonlarca bağlantı oluşur ve bunlar beyne bebeğin vücudu ve büyüdüğü çevre ile ilgili bilgiler verir. Bu bağlantı sayıları, mesajların nöronlar arasında ne kadar sağlıklı iletilebildiği, bağlantıların ne kadar güçlü olduğu ve beynin bu mesajlardan ne kadarını işleyebileceği 4 ana çevresel faktörden etkilenir:

  1. Hareket fırsatları,
  2. Duyusal uyaranlar,
  3. Duygusal güven hissi,
  4. Beslenme.

Bir bebeğin beyni hareket ile büyür, bu yüzden erken dönemde verilecek doğru hareket fırsatları çok önemlidir; bebeğinize verebileceğiniz en iyi eğitimdir!

Yazan: Dr. Jane Williams

Dr Jane Williams (PhD, BMgt, RN(Paeds)) GymbaROO ve KindyROO Genel Müdürü’dür. Dr Williams, bebek ve çocuk gelişiminde dünyada önde gelen bir uzmandır.

Tuvalet Eğitimi – Ne Zaman, Neden, Nasıl

Marianne Schriever – Nöro-Gelişimsel Danışman

“Anneee, kakam geldi!” Birçok anne-baba bu sözleri duyduğunda çok mutlu olur. Bazı çocuklar ve ebeveynler için tuvalet eğitimi çok zahmetsiz geçerken, bazıları ise birtakım zorluklar yaşarlar. Çocuk tuvalet eğitimine hazır ise, tüm azim ve sabrı toparlayın, çünkü birkaç ay bunun üzerinde çalışmaya hazır olmanız gerek! Aşağıda anlatacaklarımız size bu konuda yardımcı olabilir.

Tuvalet Eğitimi2Çocuğunuzun hazır olduğunu nasıl anlayacaksınız?

Çocuğunuz kendi gelişimi doğrultusunda tuvalet eğitimine hazır olacaktır ve bu süreci nasıl geçireceği de yine kendisine özel olacaktır. Çocuğunuzu tuvalete yönlendirebilirsiniz, fakat o hazır olana kadar hiçbir şey yaptıramazsınız. Birçok çocuk 2 ve 3 yaşlar arasında hazır olma belirtileri gösterir, bazıları daha erken bazıları ise daha geç olabilir. Çocuğun hazır olabilmesi için iyi seviyede vücut farkındalığına sahip olması gerekir, ayrıca çişini ve kakasını kontrol edebiliyor olması ve lazımlık veya tuvaleti kullanmaya istekli olması gerekir.

Hazır olma belirtilerini nasıl gözlemleyeceksiniz?

  • Bağırsak hareketleri düzenli ve öngörülebilirdir.
  • Bezi en az 2 saat kuru kalır.
  • Yüz ifadesi veya duruşu tuvaleti geldiğini belli eder.
  • Bezini kirletince rahatsız olur ve değiştirilmesini istediğini belirtir.
  • Tuvalete yürüyebilir, kıyafetlerini çıkartırken yardımcı olur, ve basit yönergeleri alabilir.
  • Tuvaleti veya lazımlığı kullanmaya ihtiyacı olduğunu söyler.

Doğru zamanı nasıl belirleyeceksiniz?

Çocuğun hayatında büyük değişiklikler olan dönemlerde tuvalet eğitimine başlamamak önemlidir. Örneğin yeni kardeşi olduysa, yeni taşındıysanız, bakıcı değişikliği olduysa, hatta tatile bile gittiyseniz tuvalet eğitimini erteleyin. Çünkü çocuğunuza yardımcı olmak için zaman ayırmanız gerekecek.

Çocuğunuzun tuvaleti kullanması için ona nasıl yardımcı olacaksınız?

  • Çocuğunuzun hazır olduğunu düşündüğünüzde bu adımı neşeli bir şekilde atın. Çocuğunuzun bakımına yardımcı olan diğer kişilerden de bu yaklaşımı sergilemesini isteyin. Sabırlı olun, çünkü tuvalet eğitimi 3 ay ile 6 ay arasında sürmesi beklenen bir süreçtir.
  • Çocuğunuzun ne yapmasını istediğinizi anladığından emin olun. Sizi veya ağabey/ablasını tuvalet yaparken izlemesine izin verin.
  • Eylemi ve organlarını tarif etmek için hangi kelimeleri kullanacağınıza karar verin. Karmaşayı önlemek adına doğru terimleri kullanmanızda fayda var.
  • Kazalar olduğunda “kirli”, “pis” veya “kötü” gibi kelimeleri kullanmaktan kaçının.

Tuvalet Eğitimi3

  • Çouğunuza çıkartıp giymesi kolay olan bol kıyafetler giydirin. Alıştırma külodu da kullanabilirsiniz.
  • Rahat, temizlemesi kolay bir lazımlık veya klozet adaptörü ve basamak alın. Bazı çocuklar tuvalete düşmekten korkar ve ayakları yere bastığı için lazımlığı tercih eder.
  • Lazımlığı tanıtın ve kıyafetleri ile üzerine oturarak denemesine izin verin. Sonra beziyle beraber ve bezsiz olarak oturtun. Her gün aynı saatlerde lazımlığa oturtun ki bir rutine dönüşsün. Tuvaletini yapması muhtemel zamanlarda oturtmaya çalışın. Örneğin 2 saatte bir oturtabilirsiniz.
  • Lazımlıkta biraz zaman geçirmesine izin verin ki rahatlasın. Cesaretlendirici konuşmalar yapın, hatta kitap okuyun.
  • Çocuğunuzun hemen tuvaletini yapmasını beklemeyin. Yapmadığında hayal kırıklığına uğramış davranışlar sergilemeyin. Fakat eğer tuvaletini yaparsa övgüler ve öpücüklerle onu ödüllendirin.
  • Zamanla tüm adımları yerine getirmeyi öğretin: Tuvalete yürüme, bezi veya alıştırma külodunu çıkartma, lazımlığa veya tuvalete oturma, kağıtla silme, sifonu çekme ve elleri yıkayıp kurulama.
  • Tutarlı bir şekilde tuvalete gitmeyi başardığında, külot giydirerek onu ödüllendirin.
  • Zaman zaman kazalar olacaktır. Olumlu bir tavır sergilemeyi unutmayın ve yanınızda yedek külot ve kıyafet bulundurun. Kazalara anlayışlı bir şekilde yaklaşın ve çocuğunuza bir dahaki sefere tuvalete zamanında yetişmeye çalışmasını söyleyin.
  • Bazı çocuklar gündüz tuvalet eğitimini başardıktan kısa bir süre sonra uykularında ve gece de kuru kalmayı başarır. Eğer geceleri bezi kuru kalıyorsa önlem olsun diye bez bağlamayı bırakın. Bu çoğunlukla işe yarar ve sizi bez maliyetinden kurtarır!
  • Bazı çocuklar da birkaç hafta, birkaç ay veya daha da uzun bir süre boyunca geceleri beze ihtiyaç duyabilir. Çocuğunuz tuvaletini tutamazsa onu utandıracak davranışlardan kaçının.
  • Güzel bir ipucu; çocuğunuzun yatağını yaparken 2 set üst üste yatak koruyucu ve çarşaf kullanın. Böylece bir kaza olduğunda üstteki ıslanmış yatak koruyucu ve çarşafı çıkarırsınız ve hala hazır bir yatağınız olur. Hızlıca herkes uykuya geri dönebilir.
  • Eğer çocuğunuzun tuvalet tutma kontrolü ile ilgili endişeleriniz varsa çocuk doktorunuza danışarak idrar yolları enfeksiyonu, diyabet veya başka bir hastalık sebebiyle olmadığına emin olun.
  • 5 yaş üzeri yatağını ıslatmaya devam eden çocuklarda söndürülememiş olan ilkel refleksler olabilir ve bir refleks stimülasyon/inhibisyon programı faydalı olabilir.

 

Beslenme Beyin Gelişimini Nasıl Etkiler?

Maureen Hawke & Dr. Jane Williams

Erken çocukluk dönemi gelişimindeki en önemli faktörlerden biri, ideal beslenme ve gıda hassasiyet ve alerjilerinin tedavisidir. Beslenmenin gelişim üzerindeki etkisi, çocuk doğduğunda değil çok daha öncesinde, annenin hatta anneannenin beslenmesi ile başlar. Yine de bebekler ve çocukların beslenmesinin sağlıklı gelişimi desteklemesi için yapılabilecek birçok şey vardır.

Profesör David Barker’ın araştırması dikkatimizi anneanne ve annelerin beslenmesinin çocukların ömür boyu sağlık ve gelişimi üzerindeki önemine yönlendirdi. Bu konu üzerindeki farklı araştırmalara göre anneanne ve annenin hamilelikte maruz kaldığı toksinler çocuğun bugünkü hastalıklarının sebebi olabilir! Fareler üzerinde yapılan deneylerden öğrendiğimize göre, hamilelikte yüksek dozda toksinlere maruz kalınması, bebeğin gen aktivitesinde değişikliklere yol açıyor (genetik mutasyon olmadan). Bu etki, 4 jenerasyon sonrasına kadar geçebiliyor. Artan araştırma sonuçlarına göre bu etki, beslenme düzenlemesi ile iyileştirilebiliyor.

Beslenme2Hamilelik sürecinde ve öncesinde, fetusun büyüyen beyninin sağlıklı gelişimi için annelerin beslenmelerinde Omega 3 ve çeşitli mineral ve vitaminlerin bulunması gerekir. Doğumdan sonra bebeğin beyni büyük bir hızla büyüyerek 4 yaşa kadar yetişkin beyninin %90’ı boyutuna ulaşır. Beyin büyüdükçe beyin hücreleri arasında milyonlarca bağlantı oluşur. Bunlar sayesinde vücut ve çevre ile ilgili bilgiler beyne iletilir. Bu bilgilerin ne kadar verimli iletilebileceği, bağlantıların ne kadar güçlü olduğu ve beynin bu mesajlardan ne kadar bilgi çıkartabileceği, belli temel çevresel faktörlere bağlıdır: duygusal güven ortamı, motor gelişim fırsatları ve duyusal uyaranlar. Beslenme ise bu temel etkenleri destekler.

Yediklerimiz, beynimizin nasıl çalıştığını etkiler. Bağırsak fonksiyonu ve beyin fonksiyonu temelde birbirine bağlıdır. Bir bebek veya küçük bir çocuk, vücudunda hassasiyet yaratan, veya alerjik olduğu, veya zehirli olan besinleri düzenli olarak sindirdiğinde, beyninin rahatsız edici maddelere maruz kalma ve bu durumun da sağlıklı gelişimini etkileme riski oluşur.
Bu da demektir ki beyin, nöron bağlantıları ile vücut duyularından ve sistemlerinden gelen mesajları kolayca yorumlayıp gerekli tepkileri veremeyebilir. Bazı çocuklar için süt ürünleri, buğday, şeker gibi belli gıdalar, doğal ve doğal olmayan renklendiriciler, tatlandırıcılar ve koruyucular çok rahatsız edici olabilir.

Bazen çocuğumuzun gıda hassasiyeti olduğundan hiç haberimiz olmaz. Ailede bu tip bir sorun olmayabilir, çocuk sağlıklı kilo alıyor olabilir. Fakat bazı yiyecekleri veya yiyecek gruplarını çocuğunuzun tolere edemediğine dair önemli işaretler vardır:
• Beslenme zorlukları, kolik
• Gelişim aşamalarında gecikme
• Huzursuzluk
• Uyku sorunları, uyumakta ve uyanmakta zorlanma, uyurken huzursuz olma
• Bağırsak şikayetleri, gaz, bulantı, kabızlık, ishal, altını kirletme
• Fazla terleme, ayaklar veya saçlarda kötü koku
• Baş ağrısı
• Kulak enfeksiyonları, sık soğuk algınlıkları
• Konuşmasının gecikmesi
• Bacaklarda ağrı
• İştahsızlık
• Nefes kokusu; tıkalı burun, ağızdan nefes alma
• Hiperaktivite
• Letarji, yorgunluk
• Astım

Çocuk büyüyüp okula başladığında gıda alerjileri veya hassasiyetleri öğrenme becerilerini bile etkileyebilir. Gıda alerjilerinin el yazısı üzerindeki etkisine bir örnek:
Beslenme3
Koruyucular, gıda boyaları ve tatlandırıcılardan ileri gelen gıda alerjileri ve zehirlenmeleri hareket, görme, denge, vücut bilinci gibi genel gelişimsel becerileri de etkileyebilir. Bazı çocuklar dokunsal uyaranları doğru yorumlayamazken bazı çocukların ise işitsel uyaranları doğru anlayamama gibi sorunları olabilir.

Ne Yapabilirsiniz?
Beslenme4

Yediğiniz ve çocuğunuza verdiğiniz yemekleri düşünün. Çocuğunuzun gelişimi için en iyi besinleri sağlayabiliyor musunuz? Yiyecekleri en sağlıklı haline getirmek için neler yapabilirsiniz? İnternetten bu konuda birçok fikir alabilirsiniz, hangi gıdalardan kaçınmalıyız, zararlı gıdalar yerine sağlıklı alternatifler bulabilir miyiz gibi...
Başlangıç için bazı öneriler:
1. Hamile kalmadan önce uygun gıda takviyeleri hakkında bilgi alın. Son araştırma sonuçları, hamilelikten 3 ay önce ve hamileliğin en az ilk 3 ayında bebeğin nöral tüpleri (beynin temeli) oluşurken bu takviyelerin alınmasını öneriyor.
2. Yapabiliyorsanız bebeğinizi emzirin. Bu dönemde normal beslenmenizde yağlı balık yok ise Omega 3 desteği almaya devam edin.
3. Eğer bebeğiniz yukardaki alerji işaretlerinden birini gösteriyorsa, bir diyetisyene başvurarak hangi gıdaların çocuğunuzun vücudunu ve beynini rahatsız ettiğini tesbit edebilmek için yardım isteyin. İnek sütü, buğday, salisilat içeren meyveler (domates, portakal, çilek gibi) veya başka şeyler olabilir.
4. İki yaş altında tüm işlenmiş gıdalardan uzak tutun. Örneğin; işlenmiş etler (salam, sucuk, sosis, vb.), MSG içeren ürünler, cips, kutulu meyve suyu, renklendiricili yiyecekler ve beyaz ekmek gibi.
5. Aldığınız ürünlerin içindekileri okuyun. En az zararlı katkı maddesi içeren ürünleri tercih edin. Ekmek, yağ gibi günlük kullandığınız ürünlerde bile birçok renklendirici, tatlandırıcı ve koruyucu olabilir.
6. Su tüm çocuklar için en iyi içecektir. Meşrubatlardan ve gazlı içeceklerden uzak durun.
7. Taze mevsim sebze ve meyvelerini tüketin. Öncesinde iyice yıkayın.
8. Alabiliyorsanız organik gıdalar alın.
Yazarlar Hakkında: Maureen Hawke, Learning Connections, Brisbane’den nöro-gelişimsel eğitim uzmanıdır. Beslenme, refleks, duyusal motor tedavileri gibi öğeleri kullanarak davranışsal ve öğrenme sorunları olan çocuklara başarıyla destek olur. Dr. Jane Williams KindyROO Global Genel Müdürüdür. Aynı zamanda James Cook Üniversitesinde Kıdemli Okutmandır.

Web Tasarım Düzenleme